Kurdish - Turkish
Definition of pey-a-pey in Kurdish Turkish dictionary
- dan pey
- kovalamak
- dane pey
- takip etmek
- ketin pey
- peşine düşmek
- li pey
- müteakiben
- li pey
- peşi sıra
- li pey bezîn
- peşinde koşmak
- li pey gerîn
- peşinde dolaşmak
- li pey çûn
- izlemek
- pey
- depozito
- pey
- arka
- pey
- kaparo
- pey
- peş
- pey dan
- kaparo vermek
- pey çûn
- takip etmek
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of pey-a-pey in Turkish Turkish dictionary
- PEY
- (Osmanlı Dönemi) f. İz, işaret, nişan
- PEY
- (Hukuk) Bir iş karşılığında daha sonra hesaplaşmak üzere verilen şey; depozit parası; kapora
- PEY
- (Osmanlı Dönemi) Ard, arka, akab
- PEY AKÇESİ
- (Hukuk) Sözleşmenin yapıldığına delil olmak üzere taraflardan birinin diğerine verdiği para
- PEY SÜRME
- (Hukuk) Bir bedel teklif etme
- pey
- Etrafı taş duvarla çevrilmiş yer
- pey
- Bir sözleşmede taraflardan birinin öbürüne işten caymayacağını belirtmek amacıyla önceden verdiği güvence parası
- pey
- önceden verilen güvence parası
- pey
- öndelik
- pey
- Taş duvar
- pey
- Kapora
- pey akçesi
- Sözleşme yapılırken, tarafların bağlandıklarını göstermek amacıyla birinin diğerine verdiği para, kaparo
Related Terms
Turkish - English
Definition of pey-a-pey in Turkish English dictionary
- pey sürmek
- bid
- pey sürmek
- make a bid
- pey
- earnest money, deposit
- pey akçesi
- retainer
- pey akçesi
- earnest money, deposit
- pey akçesi
- handsel
- pey akçesi
- hansel
- pey sürmek
- to make a bid
- pey sürmek
- to make a bid (at an auction)