English - Turkish
Definition of pertaining to the household; domestic in English Turkish dictionary
- economic
- ekonomik
Bu yılın sonunda bir ekonomik kriz olacak.
-There will be an economic crisis at the end of this year.
Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.
-Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.
- economic
- {s} iktisadi
- economic
- (Ticaret) iktisadı
- economic
- ekonomiyle ilgili
- economic
- idareli, az masraflı, masrafını çıkaran
- economic
- mali işlere ait
- economic
- masrafını çıkaran
- economic
- economi
- economic
- yalnız kendi çıkarını düşünen ve düzenli hareket eden kimse
- economic
- {s} hesaplı
- economic
- mali işlereeconomic man iktisadi insan
- economical
- {s} tutumlu, hesaplı; ekonomik
- economical
- {s} idareli
Related Terms
English - English
Definition of pertaining to the household; domestic in English English dictionary
- economical
- economic
- pertaining to the
- {a} sabine
Related Terms
pertaining to the household; domestic
Hyphenation
pertaining to the household; do·mes·ticPronunciation
Resimler
Favorites