Turkish - English
Definition of perspekti̇f in Turkish English dictionary
- perspektif
- perspective
You're losing perspective.
-Perspektifini kaybediyorsun.
Why has your perspective changed so much?
-Neden senin perspektifin çok değişti?
- perspektif
- projection
- perspektif
- drawing, math. perspective
- perspektif grid
- (Askeri) perspective grid
- perspektif görünüş
- perspective view
- perspektif resim
- perspective drawing
- perspektif grafik
- (Askeri) perspective chart
- perspektif izdüşüm
- perspective projection
- perspektif
- scenographic
- akustik perspektif
- acoustic perspective
- biyolojik perspektif
- (Pisikoloji, Ruhbilim) biological perspective
- izometrik perspektif
- (Fizik) isometric perspective
- kavaliyer perspektif
- cavalier perspective
- mimari perspektif
- (Mimarlık) architectural perspective
- perspektif
- distance
Tom stared into the distance.
-Tom perspektife baktı.
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of perspekti̇f in Turkish Turkish dictionary
- (Hukuk) Bakış açısı; nesneleri bir yüzey üzerine görüldükleri gibi çizme yolu
- perspektif
- Nesneleri bir yüzey üzerine görüldükleri gibi çizme sanatı
- perspektif
- Eşya ve nesnelerin uzaktan görünüşü, görünge
- perspektif
- Arka görünüm
- perspektif
- Cisimleri, bir yüzey üzerine görüldükleri gibi çizme tekniği
Related Terms
perspekti̇f
Hyphenation
pers·pek·ti̇fResimler
History
Favorites