English - Turkish
Definition of person in charge of a museum; custodian, guardian, caretaker in English Turkish dictionary
- in charge of
- sorumlu
Bayan Sato benim sınıfın sorumlusudur.
-Miss Sato is in charge of my class.
O yayınlama için bir dergi hazırlanmasında sorumlu oldu.
-He was in charge of preparing a magazine for publication.
- in charge of
- (deyim) gözetimi altında
- in charge of
- (deyim) sorumluluğunda
- in charge of
- yetkisiyle
- in charge of
- sorumlu olmak
- curator
- sanat galerisi/müze/kütüphane müdürü
- curator
- vasi
- in charge of
- -den sorumlu
- in charge of
- in yetkisiyle
- in charge of
- -in sorumlusu
- curator
- 1. Müze, kütüphane, galeri vs. müdürü
- curator
- Küratör
- curator
- veli
- person in charge
- sorumlu kişi
Sadece sorumlu kişiyle konuştum.
-I just talked to the person in charge.
Ben sorumlu kişiyle konuşabilir miyim?
-Can I speak to the person in charge?
- curator
- {i} müze müdürü
- curator
- müze veya kütüphane müdürü
- curator
- {i} sorumlu
- curator
- bakıcı/müdür
- curator
- {i} galeri müdürü
- curator
- {i} müze/kütüphane müdürü
- curator
- {i} idareci
- in charge of
- yükümlü
Bir kaptan, gemisinden ve ekibinden yükümlüdür.
-A captain is in charge of his ship and its crew.
Bu şirkette çalışan kadınlardan yükümlü olacaksın.
-You'll be in charge of the women working in this factory.
- in charge of
- (Fiili Deyim ) -ın gözetimi altında
- in charge of
- -in yetkisiyle
Related Terms
English - English
Definition of person in charge of a museum; custodian, guardian, caretaker in English English dictionary
- {i} curator
- person in charge
- managing director
Related Terms
person in charge of a museum; custodian, guardian, caretaker
Hyphenation
per·son in charge of a museum; custodian, guardian, care·ta·kerPronunciation
Resimler
Favorites