perpetual, having no end, endless

listen to the pronunciation of perpetual, having no end, endless
English - Turkish

Definition of perpetual, having no end, endless in English Turkish dictionary

everlasting
{s} ebedi
everlasting
daima
everlasting
ardı arkası kesilmeyen
everlasting
ebediyen
everlasting
ölümsüz
everlasting
sürekli
everlasting
sonsuz

O, çalışması sayesinde sonsuz üne ulaştı - She attained everlasting fame through her work.

Gerçek dostluklar sonsuza kadardır. - True friendships are everlasting.

everlasting
hiç bitmeyen
everlasting
{s} çok dayanıklı
everlasting
sonsuzluk
everlasting
{s} kör olası: You and your everlasting typewriter! Sen ve senin kör olası daktilon!
everlasting
kuruyunca şekli verengi bozulmayan i ebediyet
everlasting
{s} sık sık tekrarlanan
everlasting
{s} devamlı
everlasting
{s} bitmek bilmeyen

Bitmek bilmeyen yakınmalarından bıktım. - I'm tired of your everlasting grumbles.

everlasting
kurutulabilen çiçek
everlasting
fazla uzun süren
everlasting
birçeşit da
English - English
{a} everlasting
perpetual, having no end, endless
Favorites