peçete

listen to the pronunciation of peçete
Turkish - English
napkin

Could I have a napkin, please? - Bir peçete alabilir miyim, lütfen?

He tucked the napkin under his chin. - O, peçeteyi çenesinin altına sıkıştırdı.

serviette
table napkin, napkin
table napkin
dinner napkin
napkins

Tom folded the napkins carefully. - Tom peçeteleri dikkatlice katladı.

The napkins are chlorine-free. - Peçeteler klorsuzdur.

peçete halkası
napkin ring
bardak altlığı peçete
doiley
bardak altlığı peçete
doily
kâğıt peçete
tissue
kâğıt peçete
paper napkin
kâğıt peçete
napkin
sıhhi peçete
sanitary napkin
temiz bir peçete alabilir miyim
Could I have a clean napkin
Turkish - Turkish
Yemek yerken sofra örtüsünü veya giysiyi korumak, ağız kurulamak için kullanılan ince, küçük kâğıt veya kumaş parçası
makrama
peçete
Favorites