past of use

listen to the pronunciation of past of use
English - Turkish

Definition of past of use in English Turkish dictionary

used
{s} kullanılmış

Kullanılmış bir araba almam çok zor. - I cannot afford buying a used car.

O araba satıcısı bu kullanılmış Toyota'nın iyi durumda olduğunu söylediğinde bana yanlış bilgi vermiş. - That car dealer gave me a bum steer when he told me this used Toyota was in good condition.

used
{s} kullanılmış; elden düşme, eski: He sells used books. Eski kitap satıyor. I don't want a used car. Kullanılmış araba istemem
used
{f} kullan

Na'vi dili Avatar'da kullanılır. - Na'vi language is used in Avatar.

Doğum kontrolü için bir prezervatif kullandın, değil mi? - You used a condom for birth control, right?

used
eskiden

Balık yemek eskiden olduğu kadar şimdi sağlıklıklı mıdır? - Is eating fish as healthy now as it used to be?

Eskiden bardak altlıklarını toplardım. - I used to collect coasters.

used
tükenmek
used
alışkın

O uzun mesafe yürümeye alışkın. - He is used to walking long distances.

Erken kalkmaya alışkınım. - I'm used to getting up early.

used
kullanılan

Çin lahanası, Çin mutfağında kullanılan bir sebzedir. - Bok choy is a vegetable used in Chinese cooking.

Ağ televizyonda kullanılan saygısız dil küçük çocuklu ebeveynlerin kabloluya abone olmayı istememelerine sebep oluyor. - The profane language used on network television makes many parents with young children not want to subscribe to cable.

used
eski

Linda şimdi çok dans etmiyor fakat eskiden çok dans ettiğini biliyorum. - Linda does not dance much now, but I know she used to a lot.

O artık eskisi gibi değil. - She is no longer what she used to be.

used
(to ile) alışkın
used
yap(mak)
used
{s} to -e alışık, -e alışkın: I'm used to it. Ona alışığım
used
eskiden olduğu kadar

Tom eskiden olduğu kadar sıska değil. - Tom isn't as skinny as he used to be.

Balık yemek eskiden olduğu kadar şimdi sağlıklıklı mıdır? - Is eating fish as healthy now as it used to be?

used
He used to come at eight Eskiden saat sekizde gelirdi
used
be used up çok yorulmak
used
idi

Tom bir özel eğitim öğretmeni idi. - Tom used to be a special education teacher.

Fransa'nın para birimi franktı ve sembolü ₣ idi. Frank Fransa'da artık kullanılmıyor ama Gine gibi bazı eski Fransız kolonilerinde hâlâ kullanılmaktadır. - France's currency was the franc, and its symbol was ₣. While it is no longer used in France, francs are still in use in some former French colonies such as Guinea.

used
bitkin hale gelmek
used
alışık

Askerler tehlikeye alışıktırlar. - Soldiers are used to danger.

Bu ısıya alışık değilim. - I'm not used to this heat.

English - English
used
past of use
Favorites