past of lose

listen to the pronunciation of past of lose
English - Turkish

Definition of past of lose in English Turkish dictionary

lost
kayıp

Kayıp bir köpeği kim buldu? - Who has found a lost dog?

Sana kayıp yüzüğünü bulacağım. - I will find you your lost ring.

lost
{s} kaybolmuş

Tom kaybolmuş gibi görünüyor. - Tom seems to be lost.

Bill 20 dakika geç kaldı. Bir yerde kaybolmuş olmalı. - Bill is 20 minutes late. He must have gotten lost somewhere.

lost
zayi olmak
lost
(Bilgisayar) kaybedildi

Birçok eski teknoloji ortaçağda kaybedildi. - Many ancient technologies were lost during the Middle Ages.

Genelkurmay başkanı savaşın kaybedildiğini bildirdi. - The army chief reported that the war was lost.

lost
kaybettirmek
lost
araya gitmek
lost
boşa gitmiş
lost
değerlendirilmemiş
lost
kaçırılmış
lost
kaybolmuş, kayıp, yitik, kaybedilmiş
lost
{s} dalgın

Tom biraz dalgın görünüyor. - Tom looks a little lost.

lost
{s} mahvolmuş
lost
yolunu şaşırmış, kaybolmuş
lost
boşa gitmiş (zaman)
lost
{s} şaşırmış

Tom kaybolmuş ve şaşırmış gibi görünüyor. - Tom looks lost and confused.

lost
lost cause kaybedilmiş dava
lost
{s} kendini kaybetmiş
lost
duygusunu kaybetmiş
lost
yolunu şaşırmış
English - English
lost
past of lose
Favorites