past of fascinate

listen to the pronunciation of past of fascinate
English - Turkish

Definition of past of fascinate in English Turkish dictionary

fascinated
{s} büyülenmiş

Tom büyülenmiş gibi görünüyordu. - Tom seemed to be fascinated.

Tom Mary'nin hikayesinden büyülenmişti. - Tom was fascinated by Mary's story.

fascinated
büyülenmek
fascinated
{f} büyüle

Onun güzelliği tarafından büyülendim. - I was fascinated by her beauty.

Biz onun sesinden büyülendik. - We were fascinated by her voice.

fascinated
{s} ağzı açık kalmış
English - English
fascinated
past of fascinate

    Hyphenation

    past of fas·ci·nate

    Turkish pronunciation

    päst ıv fäsıneyt

    Pronunciation

    /ˈpast əv ˈfasəˌnāt/ /ˈpæst əv ˈfæsəˌneɪt/
Favorites