partner; fellow worker; friend

listen to the pronunciation of partner; fellow worker; friend
English - Turkish

Definition of partner; fellow worker; friend in English Turkish dictionary

associate
birleştirmek
associate
(Ticaret) meslektaş
associate
(Ticaret) yardımcı

Dr. Hellebrandt bu mükemmel üniversitede yardımcı doçenttir. - Dr. Hellebrandt is an associate professor in that excellent university.

associate
iş ortağı

Tom sadece bir iş ortağı. - Tom is just a business associate.

O, benim iş ortağımdı. - He was my business associate.

associate
(Ticaret) ortalı
associate
(Ticaret) ortaklık etmek
associate
(Ticaret) hukuki ortak
associate
ortaklık
associate
{f} ortak ol
associate
arkadaşlık etmek
associate
ile görüşmek
associate
ortakllk kurmak
associate
{f} ilişkilendir: adj.ortak
associate
serik olmak
associate
{f} ile görüşmek, ile ilişkide bulunmak
associate
{s} bağlı olan
associate
{s} arkadaş olan
associate
{f} bağdaştırmak
associate
yakıştırmak
associate
ortak çıkar ve ilişkileri olan
English - English
{i} associate
partner; fellow worker; friend
Favorites