Turkish - English
Definition of pıhtılaşma in Turkish English dictionary
- congealment
- coagulation
- clotting
- congelation
- (Geometri) thrombogenesis
- (Tıp) becoming clotted
- (Havacılık) settling
- flocculation
- syneresis
- pıhtılaşmak
- clot
- pıhtılaşmak
- {f} clog
- pıhtılaşma noktası
- flocculation point
- pıhtılaşma süresi
- clotting time
- pıhtı
- (Gıda) curd
- pıhtılaşmak
- flake
- pıhtı
- clot
A blood clot is good when it occurs on the skin and bad when it occurs within the body.
-Bir kan pıhtısı cilt üzerinde ortaya çıktığında iyidir ve vücut içinde ortaya çıktığında kötüdür.
- pıhtılaşmak
- coagulate
- pıhtılaşmak
- flocculate
- pıhtılaşmak
- {f} congeal
- pıhtılaşmak
- gum
- pıhtı
- coagulum
- Pıhtılaşmak
- (Tıp) thrombose
- kanın pıhtılaşma sonucu ayrılan sıvısı
- serum
- pıhtı
- gob
- pıhtı
- clot, coagulum, coagulate: kan pıhtısı blood clot
- pıhtı
- clot, coagulum
- pıhtı
- blood clot
A blood clot is good when it occurs on the skin and bad when it occurs within the body.
-Bir kan pıhtısı cilt üzerinde ortaya çıktığında iyidir ve vücut içinde ortaya çıktığında kötüdür.
- pıhtı
- grume
- pıhtılaşmak
- to clot, coagulate
- pıhtılaşmak
- to clot, to coagulate, to congeal
- pıhtılaşmak
- set
- pıhtılaşmak
- curdle
- pıhtılaşmak
- eloq
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of pıhtılaşma in Turkish Turkish dictionary
- Sıvı durumdan pıhtı durumuna geçme, pıhtılaşmak işi
- koagülasyon
- PIHTI
- Koyulaşarak yarı katı duruma gelmiş sıvı: "Topla parçalanmış, taşlarında kan pıhtıları duran bir siper önünde sırayla şehit mezarlarına kadar gelmişim."- H. E. Adıvar
- Pıhtı
- aleka
- pıhtı
- Koyulaşarak yarı katı duruma gelmiş sıvı
- pıhtılaşmak
- Pıhtı durumuna gelmek
Related Terms
pıhtılaşma
Hyphenation
pıh·tı·laş·maResimler
History
Favorites