Turkish - English
Definition of oyalama in Turkish English dictionary
- diversion
- distraction
- stall
- delayed
- oyalama harekâtı
- delayed action
- oyalamak
- amuse
- oyalamak
- {f} embroider
- oyalamak
- put off
- oyalamak
- temporise
- oyalamak
- distract attention
- oyalamak
- gain time
- oyalamak
- divert
- oyalamak
- tarry
- oyalamak
- stall off
- bahane ile oyalama
- foot dragging
- oyalamak
- stall
- oyalamak
- string along
- oyalamak
- entertain
- oyalamak
- waste smb.'s time
- oyalamak
- delay
- oyalamak
- to put (someone) off with trumped-up excuses
- oyalamak
- temporize
- oyalamak
- to detain (someone) (so that he is delayed in doing something)
- oyalamak
- to distract, keep (someone) busy; to divert, amuse
- oyalamak
- to detain, to put sb off, to gain time; to divert, to distract (sb's) attention
- oyalamak
- trifle
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of oyalama in Turkish Turkish dictionary
- Oyalamak işi: "Bilirim bu oyalama usullerini."- R. H. Karay
- Oyalamak işi
- Oyalamak
- avutmak
- Oyalamak
- bekletmek
- Oyalamak
- eğlemek
- Oyalamak
- meşgul etmek
- oyalamak
- Eğlendirmek, hoşça vakit geçirtmek
- oyalamak
- Oya ile süslemek
- oyalamak
- Vakit kazanmak için aldatmak
- oyalamak
- Belirli bir süre birinin dikkat ve ilgisini başka bir şey üzerine çekmek, meşgul etmek
- oyalamak
- Belirli bir süre birinin dikkat ve ilgisini başka bir şey üzerine çekmek, meşgul etmek: "Gazino varmış / Denize karşı / Beni oyalarmış / Dükkânlarıyla çarşı."- B. Necatigil
- oyalamak
- Eğlendirmek, hoşça vakit geçirtmek: "Biz onu eğlendirdiğimiz kadar o da bizi oyalamıştı."- F. R. Atay
Related Terms
oyalama
Hyphenation
o·ya·la·maPronunciation
Resimler
History
Favorites