Definition of outbuilding that serves as a shelter for a dog in English Turkish dictionary
- kennel
- {i} köpek kulübesi
Bu köpek kulübesini kendim yaptım.
-I made this kennel by myself.
Pochi ve Moko köpek kulübesinde, ve diğer köpekler bahçede oynamaktadır.
-Pochi and Moko are in the kennel, and other dogs are playing in the garden.
- kennel
- {i} köpek evi
Köpeği köpek evine bırakmamız gerek.
-We need to drop the dog off at the kennel.
- kennel
- {f} köpek evine kapamak
- doghouse
- gözden düşme
- doghouse
- {i} köpek kulübesi
Bu köpek kulübesini tek başıma yaptım.
-I made this doghouse by myself.
Bu kendi yaptığım bir köpek kulübesidir.
-This is a doghouse of my own making.
- doghouse
- köpek kulübe
Bu, kendi yaptığım köpek kulübesidir.
-This is the doghouse that I made myself.
Bu köpek kulübesini kendi başıma yaptım.
-I built this doghouse by myself.
- doghouse
- dili gözden düşmüş
- doghouse
- in the doghouse
- doghouse
- (isim) köpek kulübesi
- kennel
- yol yanı hendeği
- kennel
- virane
- kennel
- köpek yetiştirilen yer
- kennel
- kulübeye koymak
- kennel
- (fiil) köpek evine kapamak
- kennel
- köpek kulübesi,v.kulübeye koy: n.köpek kulübesi
- kennel
- tilki ini
- kennel
- köpek sürüsü
- kennel
- köpek kulübe
Pochi ve Moko köpek kulübesinde, ve diğer köpekler bahçede oynamaktadır.
-Pochi and Moko are in the kennel, and other dogs are playing in the garden.
Ben babama köpek kulübesini boyamada yardım ettim.
-I was helped by my father to paint the kennel.