English - Turkish
Definition of orig in English Turkish dictionary
- {k} origin, original, originally
- bird
- kuş
Bu kuş ne Japonya'da ne de Çin'de yaşar.
-This bird lives neither in Japan nor in China.
Kendi görüşüme göre, Twitter kuşu dünyamızdaki en kötü kuştur.
-In my opinion, Twitter bird is the most evil bird in our world.
- bird
- {i} kız
Kız kuşu serbest bıraktı.
-The girl let the bird loose.
Bu kuşa neden kızılgerdan diyorlar?
-Why is this bird called a robin redbreast?
- bird
- avlamak
Anne kedi kuşları avlamak için dışarı çıktı.
-The mother cat went out hunting birds.
- bird
- herif
- bird
- yuha çekme
- bird
- hindi gibi hayvanlar
- bird
- kuş tutmak
- bird
- kuşçu
- bird
- bird catcher kuş tutan kimse
- bird
- birdbathkuşların yıkanması için çukurbird cage kuş kafesi
- bird
- birdav kop
- bird
- {i} güdümlü mermi
- bird
- kus
- bird
- kadın
- bird
- kişi
Güzel giysiler kişiyi güzel gösterir.
-Fine feathers make fine birds.
- bird
- insan
İnsanlar, köpekler, ve kuşlar hepsi hayvandır.
-Men, dogs, fish, and birds are all animals.
Bu kuş insan sesini taklit edebilir.
-This bird can imitate the human voice.
- bird
- tip
Related Terms
English - English
Definition of orig in English English dictionary
- bird
- syenite
- boy scout
- tonneau
- nauheim bath
- aleconner
- nauheim treatment
- bliss
- brickfielder
- aristotype
- rathskeller
- {i} genuine; inventive
- {i} source, place of beginning