Zamanını düzenlemek zorundasın.
 - You have to organize your time.
Sabahımı düzenlemek için yaklaşık yirmi dakikaya ihtiyacım var.
 - I need about twenty minutes to organize my morning.
Dosyalarını organize etmek için hangi metodu kullanıyorsunuz?
 - What method do you use to organize your files?
İşleri sergi organize etmektir.
 - Their job is to organize exhibitions.
O, onu bir boykot düzenlemesi için ikna etmeye çalıştı.
 - She tried to persuade him to organize a boycott.
O, bir yaz rock festivali düzenledi.
 - He organized a summer rock festival.
The festival was not well organised.
 - Festival iyi organize edilmemiş.
We should get more organized.
 - Biz daha organize olmalıyız.
The new law should take a bite out of organized crime.
 - Yeni yasa birazcık organize suçu kapsamalıdır.