one who views or examines

English - Turkish

Definition of one who views or examines in English Turkish dictionary

Related Terms

viewer

izleyici

Bu film, tüm izleyiciler için derin bir yansıma bırakır. - This movie leaves a profound reflection for all viewers.

YouTube'taki video kanalımın çok sayıda izleyicisi var. - My video channel on YouTube has a wide viewership.

viewer

{i} seyirci

viewer

(Bilgisayar) görüntüleyici

viewer

(Fotoğrafçılık) bakımlık

viewer

sınalgı izleyen kimse

viewer

gösterici/izleyici

English - English

Definition of one who views or examines in English English dictionary

viewer

Turkish pronunciation

hwʌn hu vyuz ır îgzämınz

Pronunciation

/ˈhwən ˈho͞o ˈvyo͞oz ər əgˈzamənz/ /ˈhwʌn ˈhuː ˈvjuːz ɜr ɪɡˈzæmənz/