one who directs people to their reserved seats; doorkeeper

listen to the pronunciation of one who directs people to their reserved seats; doorkeeper
English - Turkish

Definition of one who directs people to their reserved seats; doorkeeper in English Turkish dictionary

usher
öncü olmak
usher
{f} yerini göstermek: The waiter ushered them to their
usher
{f} yer göstermek
usher
{i} (kilisede/tiyatroda) yer gösteren kimse
usher
yol göstermek
usher
(Turizm) yer görevlisi
usher
açmak
usher
teşrifatçı

Bu beyefendiyi koltuğuna götürmek için bir teşrifatçı bulabilip bulamayacağına bak. - See if you can find an usher to take this gentleman to his seat.

Tom'un ilk işi sinemada bir teşrifatçıydı. - Tom's first job was as an usher at movie theater.

usher
(in/out ile) eşlik etmek
usher
içeri getirmek
usher
{f} içeri getir
usher
{f} getirmek
usher
mübaşir
usher
{i} yer gösterici
usher
{i} kapıcı
usher
{f} in içeri getirmek
usher
yerini gostermek
usher
kilise veya tiyatroda yer gösteren kimse
English - English
{i} usher
one who directs people to their reserved seats; doorkeeper
Favorites