English - Turkish
Definition of one who begins or originates anything in English Turkish dictionary
- beginner
- {i} acemi
Tom belli ki bir acemi.
-Tom is obviously a beginner.
O, bir acemi için iyi yaptı.
-He did well for a beginner.
- beginner
- yeni başlayan
Bu kitap yeni başlayanlar için uygundur.
-This book is suitable for beginners.
Bu kitap yeni başlayanlar için iyi bir rehber.
-This book is a good guide for beginners.
- beginner
- (Eğitim) başlangıç düzeyi
Tom sadece bir başlangıç düzeyinde.
-Tom is only a beginner.
Berbat Fransızcam için özür dilerim. Ben hala başlangıç düzeyindeyim.
-I'm sorry for my terrible French. I'm still a beginner.
- beginner
- {i} yeni başlayan kimse
- beginner
- {i} işe yeni başlayan kimse
- beginner
- herhangi bir işe yeni başlayan kimse
Related Terms
English - English
Definition of one who begins or originates anything in English English dictionary
- beginner
one who begins or originates anything
Hyphenation
one who begins or originates a·ny·thingTurkish pronunciation
hwʌn hu bîgînz ır ırîcıneyts enithîngPronunciation
/ˈhwən ˈho͞o bəˈgənz ər ərˈəʤəˌnāts ˈenēˌᴛʜəɴɢ/ /ˈhwʌn ˈhuː bɪˈɡɪnz ɜr ɜrˈɪʤəˌneɪts ˈɛniːˌθɪŋ/
Resimler
Favorites