one who acts, performer (in plays, films, etc.)

English - Turkish

Definition of one who acts, performer (in plays, films, etc.) in English Turkish dictionary

Related Terms

actor

{i} oyuncu

Ben onun büyük bir oyuncu olduğunu düşünmüyorum. - I don't think he's a great actor.

Charlie Chaplin bir oyuncudur. - Charlie Chaplin is an actor.

actor

{i} erkek oyuncu

Tom en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında oskar kazandı. - Tom won the Oscar for Best Supporting Actor.

Leonardo DiCaprio, Hayalet filminde Hugh Glass rolüyle en iyi erkek oyuncu dalında Oscar kazandı. - Leonardo DiCaprio won the Oscar for best actor for his role as Hugh Glass in The Revenant.

actor

{i} aktör

Aktör oyunun büyük bölümünde sahnedeydi. - The actor was on the stage for most of the play.

O, Amerikan sahnesinde en iyi aktör oldu. - He became the finest actor on the American stage.

actor

{i} katılımcı

actor

yapan kimse

actor

bir olayda yer alan kimse

actor

(Sosyoloji, Toplumbilim) fail

actor

(Sosyoloji, Toplumbilim) edimci

English - English

Definition of one who acts, performer (in plays, films, etc.) in English English dictionary

{i} actor

Hyphenation

one who acts, per·form·er (in plays, films, etc.)