Tom, Mary'yi bacağından iki kere vurdu.
- Tom shot Mary twice in the leg.
O iki kere düşünmezdi.
- He wouldn't have thought twice.
Senin odan benimkinin boyutunun iki katı kadar.
- Your room is twice the size of mine.
Gelirin, benimkinin yaklaşık iki katı kadar büyük.
- Your income is about twice as large as mine is.
Dişlerini günde en az iki kez fırçala.
- Brush your teeth twice a day at least.
Komite ayda iki kez toplanır.
- The committee meets twice a month.
Yıldız Savaşlarını iki defa izledim.
- I have seen Star Wars twice.
Uçak havalandıktan sonra havaalanı etrafında iki defa dolandı.
- The plane circled the airport twice after taking off.