O iki kere düşünmezdi.
- He wouldn't have thought twice.
Okunmayı hak eden bir kitap iki kere okunmayı hak eder.
- A book worth reading is worth reading twice.
Bu tünel onun iki katı kadar uzundur.
- This tunnel is twice as long as that one.
Erkek kardeşim benim yediğimin iki katı kadar yemek yiyor.
- My brother eats twice as much as I do.
Almanca dersleri haftada iki kez yapılmaktadır- Pazartesi ve Çarşamba günleri.
- German classes are held twice a week - on Mondays and Wednesdays.
Komite ayda iki kez toplanır.
- The committee meets twice a month.
Bir şeyi yapmak için Tom'a iki defa söylemek zorunda değilsin.
- You don't have to tell Tom twice to do something.
Uçak havalandıktan sonra havaalanı etrafında iki defa dolandı.
- The plane circled the airport twice after taking off.