once more, besides, in return

listen to the pronunciation of once more, besides, in return
English - Turkish

Definition of once more, besides, in return in English Turkish dictionary

again
yeni baştan

Japoncam için faydalı olacak güzel bir yazı hazırlamaya çalıştım, ama öğretmenim yazıda epey yanlışlar olduğunu ve yeni baştan yazmam gerektiğini söyledi. - I have attempted to create a good essay which utilizes my Japanese, but my professor said that much of it was incorrect and that I have to do it all over again.

Bu yeni baştan oluyor. - It's happening all over again.

again
Yinele (son işlemi)
again
ayrıca

Google Translate, Ubuntu Çevirileri için yeterince iyi değildir. Ayrıca bu, Ubuntu ilkesine de aykırıdır. - Google Translate is not good enough for Ubuntu Translations. Furthermore, this is against Ubuntu policy.

Fiyat düşük ama ayrıca kalite çok iyi değil. - The price is low, but then again, the quality isn't very good.

again
yine

Tom ve Mary, ertesi hafta yine orada buluşmak için karar verdi. - Tom and Mary decided to meet there again the following week.

O, üç tane yedi ve yine aynı sayıda yiyebileceğini söyledi. - He ate three and said he could eat as many again.

again
kaytadan
again
tekrar

Aynı hatayı tekrar yapma. - Don't make the same mistake again.

Ve onu üç günde tekrar kaldıracağım. - And I will raise it again in three days.

again
gene

Sekiz ay sonra, nihayet gene kızlarla çıkmaya başladı. - After eight months, he eventually started dating girls again.

İnsanlar genellikle yeni yasaya karşı. - People in general are against the new law.

again
kayta
again
yeniden

Yeniden ödeyerek saçmalık etti. - It is foolish of him to pay for it again.

İki gün içinde beni yeniden ara. - Call me again in two days.

again
bazen
again
bir daha

Bir daha asla âşık olmayacağım. - I will never fall in love again.

Ondan sonra bir daha onunla karşılaşmadım. - I didn't meet him again after that.

again
now and again ara sıra
again
defaatle
again
üstelik

O tek kelime Fransızca söyleyemez ama üstelik bir yerli gibi İngilizce konuşur. - He can't say one word of French, but then again he speaks English like a native.

English - English
{a} again