Mary was a tomboy growing up and liked to repair cars and tractors.
- Mary büyüyen bir erkek fatmaydı ve arabaları ve traktörleri onarmaktan hoşlanıyordu.
Is it possible to repair the washing machine?
- Çamaşır makinesini onarmak mümkün müdür?
It is never too late to mend.
- Onarmak için asla çok geç değil.
I want to mend this watch.
- Bu saati onarmak istiyorum.
I'm here to fix the broken window.
- Kırık camı onarmak için buradayım.
They're here to fix the heating system.
- Onlar ısıtma sistemini onarmak için buradalar.
I'd like to renovate the house.
- Evi onarmak istiyorum.
Mary was a tomboy growing up and liked to repair cars and tractors.
- Mary büyüyen bir erkek fatmaydı ve arabaları ve traktörleri onarmaktan hoşlanıyordu.
Is it possible to repair the washing machine?
- Çamaşır makinesini onarmak mümkün müdür?
I cannot mend this carpet. It's too old.
- Ben bu halıyı onaramam. Çok eski.
I want to mend this watch.
- Bu saati onarmak istiyorum.
My watch needs to be repaired.
- Kol saatimin onarılması gerekiyor.
Tom repaired my watch for me.
- Tom benim için saatimi onardı.
My socks are in need of mending.
- Çoraplarımın onarıma ihtiyacı var.
These new shoes already want mending.
- Bu yeni ayakkabılar şimdiden onarım istiyor.
Tom fixed it with a hammer.
- Tom onu bir çekiçle onardı.
He fixed the broken table.
- O kırık masayı onardı.
Tom can fix the heater.
- Tom ısıtıcıyı onarabilir.
He fixed the broken table.
- O kırık masayı onardı.
My house needs major repairs.
- Evimin büyük onarımlara ihtiyacı var.
The mechanic said the repair would not take long.
- Tamirci onarımın uzun sürmeyeceğini söyledi.