Şimdi kendi başınızasınız.
- You're on your own now.
Oraya kendi başınıza gitmeye çalışın.
- Try to drive there on your own.
Tek başıma çalışmayı tercih ederim.
- I prefer to work on my own.
Onu tek başıma yapmayı tercih ederim.
- I prefer to do it on my own.
İşi kendi kendime bitirdim.
- I finished the job on my own.
Tom kendi başına çekip çeviremez.
- Tom can't manage on his own.
Bob kendi başına bu çileyi aşmak zorundadır.
- Bob has to get through this ordeal on his own.
Tom ve Mary onu kendi kendilerine yapıyorlar.
- Tom and Mary are doing that on their own.
A seven-year-old can get dressed on his own, but it might take a long time.
... You can build your own HTML tags by taking smaller bits of ...
... own keys on it, so you can sign your own images and boot your own stuff. Right now, you have ...