on whole

English - Turkish

Definition of on whole in English Turkish dictionary

bütün olarak

on the whole

her şeyi hesaba katarak

on the whole

her şeyi düşünürsek

on the whole

her şey hesaba katılırsa

Her şey hesaba katılırsa, parti başarılıydı. - The party was, on the whole, successful.

Her şey hesaba katılırsa pomato bitkileri bu yıl iyi büyüyor. - On the whole, the pomato plants are growing well this year.

Genellikle Japonlar muhafazakardır. - On the whole, the Japanese are conservative.

İnsanoğlu genellikle iyi olmak ister fakat her zaman çok iyi ve sakin değil. - On the whole human beings want to be good, but not too good and not quite all the time.

on the whole

her şeyi düşünürsek, her şey hesaba katılırsa: "İt iş, on the whole, a good job. - Her şeyi düşünürsek iyi bir iş."

on the whole

her şeyi düşünürsek, her şey hesaba katılırsa: It is, on the whole, a good job. Her şeyi düşünürsek iyi bir iş

English - English

Definition of on whole in English English dictionary
on the whole: For the most part; apart from some insignificant details
The language was wrong for the period, but, on the whole, I enjoyed the film.
on the whole: in a general manner, generally, all in all
on the whole: with everything considered (and neglecting details); "altogether, I'm sorry it happened"; "all in all, it's not so bad"