For him it may be possible, but I'd never pass the test.
- Onun için mümkün olabilir fakat ben testi asla geçemezdim.
If every user added twenty a day to Tatoeba, it might be possible to reach one million sentences by Christmas.
- Eğer her kullanıcı Tatoeba'ya günde yirmi ilave yaparsa, Noel'e kadar bir milyon cümleye ulaşmak mümkün olabilir.
She might possibly know the answer.
- Muhtemelen cevabı biliyor olabilir.
Tom may possibly be lying about that.
- Tom o konuda muhtemelen yalan söylüyor olabilir.
Maybe I should become a painter.
- Belki bir ressam olabilirim.
I think that maybe Tom and I could be friends.
- Sanıyorum, belki de Tom ve ben arkadaş olabiliriz.
There may be thieves, fakers, perverts or killers in social networks. For your security, you shouldn't believe them.
- Sosyal ağlarda hırsızlar, sahteciler, sapıklar veya katiller olabilir. Güvenliğiniz için, onlara inanmamalısınız.
There may be a killer who looks harmless in any social network.
- Sosyal ağlarda zararsız bir kişi gibi görünen bir katil olabilir.
Lobster tomalley can be toxic and it's best not to eat it.
- İstakoz ciğeri toksik olabilir, onu yememek en iyisidir.
It can be dangerous for young people to ride motorcycles.
- Motorsiklete binmek gençler için tehlikeli olabilir.