English - Turkish
Definition of of two or more entities, to approach each other; to get closer and closer in English Turkish dictionary
- converge
- birbirine yaklaşmak yakınsak olmak
- converge
- {f} kavuşmak
- converge
- bir noktada birleşmek
- converge
- (Askeri) kapalı
- converge
- yakınsa
Yakınsak bir sıra sınırlandırılmıştır.
-A convergent sequence is bounded.
- converge
- bir çekitte birleşmek
- converge
- geometri - yakınsamak
- converge
- bir noktaya yönelmek
- converge
- convergent birbirine yakla
- converge
- birbirine yaklaştırmak
- converge
- (Askeri) (NATO) KAPALI (NATO): Topçu ve deniz top ateşi desteğinde, gözetleyici veya gözleyicinin ateş demetinin bir noktada kesiştiği bir demeti istediğini belirtmek üzere bir ateş isteğinde kullanılan bir komut veya talep
- converge
- {f} yaklaşmak
- converge
- bir noktada birleşmeye yüz tutmak
- converge
- {f} (Geometri) yakınsamak
- converge
- doğruların birbirine yakın gelmesi
- converge
- {f} yakınsamak
- converge
- (fiil) birleşmek, kavuşmak; yakınsamak; yaklaşmak
- converge
- convergence birbirine yaklaşma
Related Terms
English - English
Definition of of two or more entities, to approach each other; to get closer and closer in English English dictionary
- converge
of two or more entities, to approach each other; to get closer and closer
Hyphenation
of two or more entities, to ap·proach each other; to get clos·er and clos·erPronunciation
Resimler
Favorites