English - Turkish
Definition of of strike in English Turkish dictionary
- struck
- vur
Saat zaten öğleyi vurdu.
-The clock has already struck noon.
Yıldırım kuleyi vurdu.
-Lightning struck the tower.
- struck
- vurulmak
- struck
- isabet almak
- strake
- borda kaplaması
- strake
- şlam çukuru
- strake
- çamur çukuru
- strake
- (denizcilik) bir sıra borda kaplaması; tekerlek çemberi
- struck
- vurdu
Yıldırım kuleyi vurdu.
-Lightning struck the tower.
Saat onu vurduğunda, o ev ödevini henüz bitirmişti.
-He had just finished his homework when the clock struck ten.
- strake
- tekerlek çemberi
- strake
- {i} borda kaplamasının bir sırası
- strake
- (isim) borda kaplamasının bir sırası
- strake
- bir sıra borda kaplaması
- strake
- kaplama/jant
- struck
- struck measure silme ölçü
- struck
- f., bak. strike
- struck
- (sıfat) grevde
- struck
- strike gözük/bul/git/vur
- struck
- {s} grevde
Related Terms
of strike
Turkish pronunciation
ıv straykPronunciation
/əv ˈstrīk/ /əv ˈstraɪk/
Resimler
Videos
... ALAN RUSBRIDGER: How does this all strike you, Siddharth? ...
... for we will not be safer if people abroad believe we strike within their ...
History
Favorites