English - Turkish
Definition of of sound, music, etc, recorded in stereo in English Turkish dictionary
- stereo
- stereo pikap/teyp/cihaz
- stereo
- {s} sağlam
- stereo
- katı
- stereo
- stereofonik ses sistemi
- stereo
- set
Benim stereo setimin ses kalitesi seninkinden daha kötü.
-My stereo set is inferior to yours in sound quality.
Böyle bir fiyata müzik seti satın alamazsın.
-He could not buy the stereo set at such a price.
- stereo
- (Bilgisayar) çiftli
- stereo
- stereo
- stereo
- müzik seti
Böyle bir fiyata müzik seti satın alamazsın.
-He could not buy the stereo set at such a price.
O dükkânda yeni bir müzik seti aldım.
-I got a new stereo at that store.
- stereo
- {i} stereoskopik fotoğraf
- stereo
- {s} stereo, stereofonik
- stereo
- {s} üç boyutlu
- stereo
- (sıfat) stereo, üç boyutlu, stereofonik, sağlam
- stereo
- {i} klişe
Sen sadece ırksal klişeleri tanıtıyorsun.
-You're just promoting racial stereotypes.
Klişeler kafa karıştırıcı ve yanıltıcıdır.
-Stereotypes are confusing and misleading.
- stereo
- {i} stereo plak
- stereo
- {i} teyp
Related Terms
English - English
Definition of of sound, music, etc, recorded in stereo in English English dictionary
- stereo
of sound, music, etc, recorded in stereo
Pronunciation
Resimler
Favorites