English - Turkish
Definition of occurring within a vein or veins, entering through a vein in English Turkish dictionary
- intravenous
- (Tıp) Kara damar içi, entravenöz
- intravenous
- damardan
Bugünlerde çocuklar okula gitmiyor fakat onun yerine damardan bilgi alıyor.
-Children these days don't go to school, but instead receive information intravenously.
- IV
- (Tıp, İlaç) İntravenous (damar içi) kelimesinin kısaltması
- IV
- (Askeri) damar içi (yolla yapılan enjeksiyon) (intravenous)
- intravenous
- damarın içinde bulunan veya damarın içine tesir eden
- intravenous
- {s} damar içi
- intravenous
- (sıfat) damar içi
- intravenous
- damar içi,damarın içine tesir eden
- intravenous
- {s} damariçi
- intravenous
- (Askeri) damar içi (yolla yapılan enjeksiyon)
Related Terms
English - English
Definition of occurring within a vein or veins, entering through a vein in English English dictionary
- {s} IV
- {s} intravenous
occurring within a vein or veins, entering through a vein
Hyphenation
oc·cur·ring with·in a vein or veins, entering through a veinPronunciation
Resimler
Favorites