O, dikkate değer sonuçlar elde etti.
 - She achieved remarkable results.
İngilizcede dikkate değer bir ilerleme kaydetti.
 - He has made remarkable progress in English.
Tıptaki son gelişmeler dikkat çekicidir.
 - The recent advances in medicine are remarkable.
Tom ve Mary, yeni tekniği kullanarak dikkat çekici sonuçlar elde ettiler.
 - Tom and Mary have achieved remarkable results using their new technique.
Burada olağanüstü şeyler yaptın, Tom.
 - You've done remarkable things here, Tom.
Tom'un olağanüstü bir hafızası var.
 - Tom has a remarkable memory.
Onun çok dikkat çekici olduğunu düşündüm.
 - I thought that was remarkable.
Bu bina dışarıdan dikkat çekici değildir ama içine bakarsanız çok güzel bahçeli bir iç avlu vardır.
 - On the outside this building is not remarkable, but if you look inside there is a courtyard with a very beautiful garden.
Fevkalade bir iş yaptın.
 - You've done a remarkable job.
Tom fevkalade genç bir adam.
 - Tom is a remarkable young man.
Lindbergh'in tek başına sürekli transatlantik uçuşu kayda değer bir başarıydı.
 - Lindbergh's solo nonstop transatlantic flight was a remarkable accomplishment.
İngilizcede kayda değer bir gelişme yaptı.
 - He made remarkable progress in English.