Endişelenme. İlk bakışta korkutucu gözükebilir, ama aslında çok arkadaş canlısı bir insandır.
 - Don't worry. He may look intimidating at first glance, but he's actually a very friendly person.
Sınıfımdaki bütün öğrenciler arkadaş canlısı.
 - All the students in my class are friendly.
Erkek arkadaşım akıllı, yakışıklı, ve cana yakındır.
 - My boyfriend is smart, handsome, and friendly too.
Adanın sakinleri cana yakındır.
 - The inhabitants of the island are friendly.
Amcam bana dostça bir tavsiye verdi.
 - The uncle gave me a friendly piece of advice.
Amcam bana dostça bir tavsiyede bulundu.
 - My uncle gave me a friendly piece of advice.
Ken dost canlısı bir kişi olarak görünüyor.
 - Ken appears to be a friendly person.
Bana dostça bir öğüt verdi.
 - He gave me a piece of friendly advice.
Tüm ürünlerinin çevre dostu olduğunu söylüyorlar.
 - They claim that all their products are environmentally friendly.
Bu araba az yakıt tüketir ve daha çevre dostudur.
 - This car is less fuel-hungry and more environmentally friendly.
Yeni başkan, sıcak ve samimi bir insandı.
 - The new president was a warm and friendly man.
O sıcak, samimi bir toplantı oldu.
 - It was a warm, friendly meeting.