Tom yarın gece Mary'yi dışarı çıkarmak istiyor.
 - Tom wants to take Mary out tomorrow night.
Tom, köpeğini dışarı çıkarmak için kapıyı açtı.
 - Tom opened the door to let his dog out.
Dışarıya çıkamam çünkü çok ödevim var.
 - I can't go out because I have a lot of homework.
Bu öğleden sonra dışarıya çıkacağım.
 - I'm going to go out this afternoon.
Lütfen çöpünü dışarıdaki çöp kutularına koy.
 - Please put your waste in the bins outside.
Tom dışarıdaki insanların sesini duyabildi.
 - Tom could hear the sound of people outside.
Ev dahili ve harici temizlendi.
 - The house was cleaned inside and out.
Dışarıya çıkamam çünkü çok ödevim var.
 - I can't go out because I have a lot of homework.
Ben dışarıya giderken yanımda bir şemsiye alırım.
 - I take an umbrella with me when I go out.
Bu öğleden sonra dışarıya çıkacağım.
 - I'm going to go out this afternoon.
Dışarıya çıkamam çünkü çok ödevim var.
 - I can't go out because I have a lot of homework.
O her gün, dışarıda yemek yerdi, ancak şimdi buna gücü yetmiyor.
 - He used to eat out every day, but now he can't afford it.
Kardeşlerin her ikisi de dışarıdalardı.
 - Both the brothers were out.
Fırından yeni çıkmış ekmeğin kokusunu seviyorum.
 - I like the smell of bread just out of the oven.
Sami bu konuyu açığa çıkardı.
 - Sami found out about this.
Artık sır açığa çıktı.
 - Now the secret is out.