Herhangi birini özlemiyor musun?
 - Aren't you missing anyone?
Bir şey özlemiyor musun?
 - Aren't you missing something?
Tom Mary'nin eksik olduğunu bildirdi.
 - Tom reported Mary missing.
Bu kitabın son yaprağı eksik.
 - The last leaf of this book is missing.
Bir yüzük ve biraz nakit kayıpi
 - A ring and some cash are missing.
Dün bavulumu bagaj odasına koydum ama şimdi kayıp gibi görünüyor.
 - I put my suitcase in the baggage room yesterday, but now it seems to be missing.
Sonunda kaybolan erkek kardeşini buldu.
 - He found his missing brother at last.
Bir şey özlemiyor musun?
 - Aren't you missing something?
Sanırım hepimizin özlediği bir şey var.
 - I think there's something we're all missing.
Yeni bir bloğa başladım. Başlangıçta çok sayıda blog yapan ve sonra blog yapmaktan vazgeçen insanlardan biri olmamak için elimden geleni yapacağım.
 - I started a new blog. I'll do my best not to be one of those people who blogs a lot right at the start and then quits blogging.
Olmak ya da olmamak; O büyük bir sorun.
 - To be or not to be; That is a big question.