Konuklar gidiş için hazırlandılar ve valizlerini gürültüyle paketlediler.
- The guests prepared for their departure and packed their suitcases noisily.
Onun müziği çok gürültülü.
- His music is too noisy.
Konuşmayı böylesine gürültülü bir odada sürdüremeyiz.
- We can not carry on conversation in such a noisy room.
Annem gürültücü olmamamı söyledi.
- My mother told me not to be noisy.
Benim üst kattaki komşularım çok gürültücüdür.
- My upstairs neighbors are very noisy.
O şamatacı ama yoksa çok kibar bir çocuk.
- He is noisy, but otherwise a very nice boy.
They talked noisily and long into the night.