The church is decorated with flowers for the wedding.
 - Nikah için kilise çiçeklerle süslendi.
I didn't want to go to Tom and Mary's wedding.
 - Tom ve Mary'nin nikahına gitmek istemedim.
I think the number of common-law marriages is on the rise.
 - Nikahsız evliliklerin sayısının arttığını düşünüyorum.
Sami always wore his wedding ring.
 - Sami nikah yüzüğünü her zaman takıyordu.
Tom took off his wedding ring.
 - Tom nikah yüzüğünü çıkardı.