neşr

listen to the pronunciation of neşr
Turkish - English
nesrin
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) İzhar etmek
(Osmanlı Dönemi) Katetmek
(Osmanlı Dönemi) Başıboş cemaat
(Osmanlı Dönemi) Bulutlu günde yel esmek
(Osmanlı Dönemi) Neşretmek, yaymak, bir haberi fâşetmek, herkese duyurmak, şâyi kılmak
(Osmanlı Dönemi) Mecnun veya hastaya duâ yazmak veya okumak
(Osmanlı Dönemi) (neşir) yayma; Kıyâmetten sonra insanların bir yerde toplanmaları ve tekrar dağılıp yayılmaları
HAŞR U NEŞR
(Osmanlı Dönemi) Toplanıp dağılmak, yayılmak
LEFF Ü NEŞR
(Osmanlı Dönemi) Edb: Bir yazı veya şiirde söz simetrisi yapma san'atıdır. Önce iki veya daha fazla kelimeyi sıralamak, sonra da onlarla alâkalı şeyleri söylemek. İki çeşidi vardır;1- Leff ü Neşr-i Müretteb (Düzenli leff ü neşir) : Birinci cümlede sıralanan kelimelerle ikinci cümlede söylenen kelimelerin aynı sırayı takib etmesidir. Misâl: (Bu karışık mevcudat, dâr-ı fâniden dâr-ı bekâya akıp gidiyor. Elbette nasıl ki; hayır, lezzet, ışık, güzellik, iman gibi şeyler Cennet'e akar. Öyle de: Şer, elem, karanlık, çirkinlik, kü