native or resident of china; the chinese people

English - Turkish

Definition of native or resident of china; the chinese people in English Turkish dictionary

Related Terms

Chinese

Çinli

Üç Çinli öğrenci üniversiteye kabul edildi. - Three Chinese students were admitted to the college.

Sen Çinli misin yoksa Japon musun? - Are you Chinese or Japanese?

Chinese

{s} Çince

Gelecek yıl Çince öğrenmek istiyorum. - I want to learn Chinese next year.

Çinceyi iyi konuşmak zordur. - It is difficult to speak Chinese well.

Chinese

{i} (çoğ. Chi.nese) Çinli

Chinese

{s} Çin, Çin'e özgü

Chinese

{s} çin

Esperanto: Avrupa veya Asya dili denemesinde Claude Piron, Esperanto ve Çince arasındaki benzerliği gösterdi ve Esperanto'nun yalnızca Avrupa merkezli olduğunu ortaya koydu. - In his essay Esperanto: European or Asiatic language Claude Piron has shown the similarities between Esperanto and Chinese, thereby putting to rest the notion that Esperanto is purely eurocentric.

Auldey bir Çin markasıdır. - Auldey is a Chinese brand.

Chinese

{s} çin ile ilgili

English - English

Definition of native or resident of china; the chinese people in English English dictionary

{i} Chinese

Hyphenation

na·tive or res·i·dent of china; the Chin·ese peo·ple