naif.

listen to the pronunciation of naif.
English - Turkish
tecrübesiz
denenmemiş
bön
toy
saf
Turkish - Turkish

Definition of naif. in Turkish Turkish dictionary

NAİF
(Osmanlı Dönemi) Zayıf, cılız
naif
Kendi kendisini yetiştirmiş, doğal bir plastik sanat yeteneğine sahip sanatçılar tarafından yaratılan resim sanatı
naif
Eğitim görmemiş amatör sanatçı
naif
çocuksu bir anlam ve yapım özelliği taşıyan, eğitim görmemiş amatör sanatçı ve bunların eserleri
naif
Saf, deneyimsiz
English - English
Naïve
One who is naïve
marked by or showing unaffected simplicity and lack of guile or worldly experience; "a teenager's naive ignorance of life"; "the naive assumption that things can only get better"; "this naive simple creature with wide friendly eyes so eager to believe appearances"
Turkish - English
naive
(Pisikoloji, Ruhbilim) naive

She's young, naive and inexperienced. - O, genç naif ve tecrübesiz.

Layla had a large circle of friends but was naive. - Leyla'nın büyük bir arkadaş çevresi vardı ama naifti.

starry-eyed
starry eyed
starryeyed
naif.
Favorites