Anne felçli bir yüze sahipti.
- Mama had a crippled face.
Hâlâ anneme ana diyorum.
- I still call my mother Mama.
Onun oğlu bir ana kuzusu. O her zaman onunla olmak zorunda.
- Her son is a mama's boy. He has to be with her all the time.
Tom eskiden bir ana kuzusuydu.
- Tom used to be a mama's boy.
Annem yeteri kadar masum bir halde Biraz daha bira ister misin? diye sordu.
- Mom was innocent enough to ask him: Would you like any more beer?
Annem dikiş işleriyle meşguldü.
- Mom was busy with her sewing.