muhasara

listen to the pronunciation of muhasara
Turkish - English
Turkish - Turkish
Kuşatma, sarma, çevirme: "Avluda neden bir köşede muhasara altına alındığımı o vakit anlamıştım."- Y. K. Karaosmanoğlu
(Osmanlı Dönemi) Bir kişinin, diğer kimsenin elini tutup yürümesi veya ellerini birbirinin kuşağına sokup yürümeleri
Kuşatma, sarma, çevirme
muhasara etmek
Kuşatmak