mucizeli

listen to the pronunciation of mucizeli
Turkish - English
miracle-working, wonder-working, miraculous
mucize
miracle

It's a miracle that he wasn't killed in the accident. - Onun kazada ölmemiş olması bir mucize.

It was truly a miracle. - O, gerçekten bir mucize idi.

mucize
marvel
mucize
{i} wonder

Coconut oil does wonders! - Hindistan cevizi yağı mucizeler yapar!

It's a wonder you're not in jail. - Hapiste olmaman bir mucize.

mucize
prodigy
mucize
portent
mucize
theurgy
mucize
thaumaturgy
mucize
godsend
mucize
miracle, wonder
mucize
wonderwork
Turkish - Turkish
Mucize niteliği bulunan
Mucize
tansık
mucize
İnsan aklının alamayacağı olay
mucize
Olağanüstü, şaşırtıcı
mucize
Olağanüstü, şaşırtıcı: "Onların aşkı ve evlilikleri zaten bir mucize değil miydi?"- T. Buğra
mucize
Allah'ın izni ve emri ile yalnız peygamberlerin gösterdiği, özellikle peygamberlere karşı çıkanları ikna etmek, iman etmeyenlerin iman etmelerini sağlamak, inananların imanını güçlendirmek amacı taşıyan olağanüstü işler, hareketler, hâller, tansık. İnsan aklının alamayacağı olay: "Şırınga nasılsa umduğumdan çok daha iyi bir tesir yaptı ve zavallı Hacı Ömer, bunu benim bir mucizem gibi gördü."- R. N. Güntekin