most recently

listen to the pronunciation of most recently
English - Turkish
çok yakında
en son
last
son

Bu sayfanın son güncellenme tarihi: 2010.11.03 - Date of last revision of this page: 2010-11-03

Çin'e gittiğim en son zaman, Şangay'ı ziyaret ettim. - The last time I went to China, I visited Shanghai.

most recently used
(Bilgisayar) en son kullanılan
last
{f} sürmek

Tom son dört yılda iki kez alkollü araba sürmekten mahkûm edildi. - Tom has been convicted of drunken driving twice in the last four years.

last
{s} geçen

Onun geçen aydan beri hasta olduğunu duydum. - I hear he has been ill since last month.

O, geçen yıl o şirket için çalışmaya başladı. - He began to work for that company last year.

last
{f} dayanmak
last
bitmemek
last
son olarak

Son olarak ailemle birlikte Disneyland'a gittiğimden beri uzun zaman oldu. - It has been so long since I last went to Disneyland with my family.

Son olarak o Amerika'ya gitti. - Lastly, she went to America.

last
herkesten sonra
last
en son

Çin'e gittiğim en son zaman, Şangay'ı ziyaret ettim. - The last time I went to China, I visited Shanghai.

Tom'u en son ne zaman gördün? - When did you last see Tom?

last
herşeyden sonra
last
{f} sür

Yağmur beş gün sürdü. - The rain lasted five days.

Yağmur bir hafta sürdü. - The rain lasted a week.

last
{i} ölüm

Geçen yıl Flipinlerde, depremler ve deprem dalgaları 6000'den fazla kişinin ölümüne sebep oldu. - Last year in the Philippines, earthquakes and tidal waves resulted in the deaths of more than 6,000 people.

Dün gece babam huzurlu bir ölümle öldü. - My father died a peaceful death last night.

last
en sonra
last
{i} kundura kalıbı
last
sonuncu olarak
last
(zarf) son, sonunda, sonuç olarak, son kez, son olarak
last
en nihayet
last
gayet
last
son kez

Onu son kez gördüğümden beri Shelly gerçekten büyümüş. - Shelly's really filled out since the last time I saw her.

Mağazaya gidiyorum ve kimi görüyorum? Onunla son kez buluştuğumuzdan beri kendisinde neler gittiğini bana hemen anlatmaya başlayan bir Amerikan arkadaşımı. - I go into the store, and who do I see? An American friend, who immediately begins to tell me what has been going on with him since we last met.

last
son mudafaa
English - English
more recently than any other time; "I saw him last in London"
last

When we last met, he was based in Toronto.

most recently

    Hyphenation

    most re·cent·ly

    Turkish pronunciation

    mōs risınli

    Pronunciation

    /ˈmōs ˈrēsənlē/ /ˈmoʊs ˈriːsənliː/

    Videos

    ... Most recently out in Aurora. You know, just a couple of weeks ago, actually, probably ...
    ... the Internet -- and most recently, ...
Favorites