Mary bugün çok şirin görünüyor.
- Mary looks pretty today.
Beşikteki bebek çok şirindir.
- The baby in the cradle is very pretty.
Sanırım Tom da oldukça sevimli.
- I think Tom is pretty cute, too.
Birçok kızlar sevimli olduklarını düşünürler.
- Most girls think that they are pretty.
O araba satıcısı oldukça acayip bir adam.
- That car salesman was a pretty off the wall kind of guy.
Park oldukça büyüktür; Çok sayıda ağaçları ve çok sayıda çiçekleri vardır.
- This park is pretty big; it has a lot of trees and many flowers.
Tom Mary'yi oldukça iyi biliyor.
- Tom knows Mary pretty well.
Tom notasız piano çalmada oldukça iyidir.
- Tom is pretty good at playing piano by ear.
Tom epeyce zengin, değil mi?
- Tom is pretty rich, isn't he?
Dave'in yeni arabası için epeyce para ödediğine bahse girerim.
- I bet Dave paid a pretty penny for his new car.
İngilizce çok zor, değil mi?
- English is pretty hard, isn't it?
Beşikteki bebek çok şirindir.
- The baby in the cradle is very pretty.
What did you do to your hair? The answer could be worth a pretty penny for L'Oreal.