moda

listen to the pronunciation of moda
Turkish - English
fashion

Short skirts have already gone out of fashion. - Kısa eteklerin modası şimdiden bitti.

Long hair is out of fashion now. - Uzun saç şimdi moda değil.

trend

Mary knows everything about the latest fashion trends. - Mary en son moda trendleri hakkında her şeyi bilir.

Have moustaches suddenly become trendy? - Bıyıklar birden moda oldu mu?

style

Velvet pants are out of style. - Kadife pantolonun modası geçmiştir.

Viking helmets with horns aren't in style in Scandinavia anymore. - Boynuzlu Viking kaskları İskandinavya'da artık modaya uygun değil.

fashioned

I'm not old fashioned. - Ben eski moda değilim.

I'm a little old fashioned, you know. - Bilirsin, ben biraz eski modayımdır.

modish
cult
faddish
rage
mode

I think fashion models today are too thin. - Bugün moda modellerinin çok zayıf olduğunu düşünüyorum.

Tom switched his phone to manner mode before he walked into Mary's office. - Tom Mary'nin ofisine girmeden önce telefonunu sessiz moda aldı.

ton
with it
in
in the fashion

They live in the fashion world. - Moda dünyasında yaşıyorlar.

fashion; cult; in fashion, fashionable, stylish, modish
trendy

She always wore trendy clothes. - O hep modaya uygun elbiseler giydi.

The new trendy way to drink vodka is to pour it directly into your eye socket. However, doing so could seriously damage your vision. - Votka içmek için yeni moda tarzı onu doğrudan göz yuvasına dökmektir. Ancak, böyle yapmak ciddi olarak görüşünüze zarar verebilir.

craze
fashionable

She always wears fashionable clothes. - O her zaman moda kıyafetler giyer.

Next year, hats will become fashionable. - Önümüzdeki yıl şapkalar moda olacak.

fancy
go
vogue

It's kind of in vogue, but the price is too much! - Bu biraz modaya uygun ama fiyat çok fazla.

Terms like sexism are now in vogue. - Cinsiyetçilik gibi terimler şimdi moda.

(geçici) fad
the done thing
fashionable, smart, stylish (thing); in fashion, in vogue
fashion, vogue, style; fad
groovy
stylish
voguish
in fashion

Faded jeans are still in fashion. - Soluk pantolonlar hâlâ modadır.

That kind of dress is now in fashion. - O tür elbise şimdi moda.

geçici moda
fad
moda olmak
be in
moda editörü
fashion editor
moda evi
(Tekstil) fashion house
moda geçici
fad
moda haftası
fashion week
moda koleksiyonu
(Tekstil) fashion collection
moda olan
fashionable
moda olmak
be in fashion
moda olmak
in fashion
moda olmak
to be in fashion
moda olmayan
unfashionable
moda tasarımcıları
fashion designers
moda çekimi
fashion shoot
moda çekimleri
fashion shoots
moda çizimi
fashion drawing
moda çılgınlığı
fad
moda olmak
catch on
moda bilincine sahip
fashion minded
moda dalgası
fashion cycle
moda dergisi
fashion magazine
moda dünyası
vanity fair
moda düşkünü gençlik
gilded youth
moda eşya
fancy goods
moda fuarı
fashion parade
moda içerikli
fashion-oriented
moda malların satıcısı
fashionmonger
moda olan şey
the thing
moda olmak
to be in fashion, to come into fashion, to come in
moda olmak
come into vogue
moda olmak
be fashionable
moda olmak
be the wear
moda olmak
to be the vogue
moda olmak
take on
moda olmak
be in vogue
moda resimleri
fashion plate
moda sözcük
buzzword

It's just one of those annoying buzzwords. - Bu sadece şu can sıkıcı moda sözcüklerden biri.

moda sözcük
vogue word
moda tasarımcısı
fashioner
moda yönelimli
fashion-oriented
moda çıkarmak
set the fashion
moda şovu
fashion show
pek moda
all the rage
eski moda
old-fashioned
eski moda
old fashioned
eski moda giysili
frumpish
son moda
modish
son moda
a la mode
son moda
trendy
çok moda
all the vogue
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) Fr. Geçici yenilik. Elbise ve süslenmede geçici hevesler ve fantezi düşkünlüğü sebebiyle çıkartılan yeni tarz ve şekiller. Bunlar israfı artırır ve iktisada aykırıdır
Yelkenlerin son kat camadana vurularak küçültülmüş durumu
Değişiklik ihtiyacı veya süslenme özentisiyle toplum yaşamına giren geçici yenilik: "Moda sandığımız birçok şeylerin hayatın kendi bünyesinden geldiği anlaşılır."- A. H. Tanpınar
Toplum yaşamına giren geçici yenilik
Belirli bir süre etkin olan toplumsal beğeni, bir şeye karşı gösterilen aşırı düşkünlük
Geçici olarak yeniliğe ve toplumsal beğeniye uygun olan
Değişiklik ihtiyacı veya süslenme özentisiyle toplum yaşamına giren geçici yenilik
ürüsüm
moda evi
Moda giysilerin yapıldığı ve satıldığı yer
moda olmak
Yaygın duruma gelmek, herkesçe kabul edilmek
bir şey moda olmak
Yaygın duruma gelmek, herkesçe kabul edilmek