Turkish - English
Definition of miğfer in Turkish English dictionary
- helmet
The bullet glanced off his helmet.
-Mermi onun miğferini sıyırdı.
A bullet pierced the helmet.
-Bir mermi miğferi deldi.
- toque
- casque
- galea
- basinet
- face guard
- headpiece
- helm
Tom took off his helmet and wiped off his forehead.
-Tom miğferini çıkardı ve alnını sildi.
A bullet pierced the helmet.
-Bir mermi miğferi deldi.
- morion
- tin hat
- hard hat
Turkish - Turkish
Definition of miğfer in Turkish Turkish dictionary
- Savaşta başı dış darbelerden koruyan, demir, çelik vb.nden yapılmış başlık, tolga: "Yollar, dereler taş dipleri, koparılmış apoletler, atılmış miğferler, terk edilmiş silahlarla dolu."- A.Gündüz
- Savaşta başı dış darbelerden koruyan, demir, çelik vb.nden yapılmış başlık, tolga
- Zırhlı bir başlık türü
- tulga
- (Osmanlı Dönemi) HUZE
miğfer
Hyphenation
miğ·ferPronunciation
Resimler
History
Favorites