Turkish - English
Definition of mezuniyet in Turkish English dictionary
- graduation
Tom's mother kept his graduation picture on the mantel.
-Tom'un annesi onun mezuniyet resmini şömine rafında muhafaza etti.
Tom attended Mary's graduation ceremony.
-Tom Mary'nin mezuniyet törenine katıldı.
- authorization, permission
- mezuniyet balosu
- prom
She danced with him at the high school prom.
-O, lise mezuniyet balosunda onunla dans etti.
Tom asked Mary to the prom.
-Tom, Mary'yi mezuniyet balosuna davet etti.
- mezuniyet belgesi
- graduation certificate
- mezuniyet belgesi
- (Eğitim) certificate of graduation
- mezuniyet belgesi
- diploma
- mezuniyet diploması
- (Eğitim) bachelors degree
- mezuniyet sonrası
- (Tıp) postgraduate
- mezuniyet töreni
- (Eğitim) graduate ceremony
- mezuniyet töreni
- graduation ceremony
- mezuniyet töreni
- graduation
It just wouldn't be right not to go to Tom's graduation ceremony.
-Tom'un mezuniyet törenine gitmemek gerçekten doğru olmazdı.
Tom attended Mary's graduation ceremony.
-Tom Mary'nin mezuniyet törenine katıldı.
- mezuniyet yılı
- graduation year
- mezuniyet çalışması
- graduation exercise
- mezuniyet belgesi
- school leaving certificate
- mezuniyet töreni
- homecoming
- mezuniyet konuşması
- valedictory address
- mezuniyet sınavı
- leaving examination, final examination
- mezuniyet töreni ayini
- baccalaureate sermon
- mezuniyet töreni konuşmacısı
- valedictorian
- mezuniyet derecesi
- honours
- geçici mezuniyet belgesi
- Provisional certificate of graduation
- orta derece ile mezuniyet
- second-class
- üniversite mezuniyet kepi
- mortarboard
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of mezuniyet in Turkish Turkish dictionary
- İzinli olma durumu
- Yetki
- Bitirme
- Okulu bitirme
- izin
- Mezuniyet belgesi
- çıktı
- TEVSİİ MEZUNİYET
- (Hukuk) Yetki genişliği
Related Terms
mezuniyet
Hyphenation
me·zu·ni·yetPronunciation
Common Collocations
mezuniyet töreni, mezuniyet belgesi, mezuniyet balosu, mezuniyet derecesi, mezuniyet tarihiResimler
History
Favorites