Turkish - English
Definition of mermerden in Turkish English dictionary
- marbled
- marble
This statue is made of marble.
-Bu heykel mermerden yapılmıştır.
The building is built of marble of a most lovely color.
-Bina en güzel renkte mermerden inşa edilmiştir.
- mermer
- marble
Her hands felt as cold as marble.
-Ellerini mermer kadar soğuk hissetti.
Marble floors are beautiful.
-Mermer zeminler güzeldir.
- mermerden yapılmış
- marble
This statue is made of marble.
-Bu heykel mermerden yapılmıştır.
- mermer
- (Tabiat Doğa) (mineral, maden) marble
- mermer
- marmoreal
- mermer
- marmorean
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of mermerden in Turkish Turkish dictionary
- Mermer
- (Osmanlı Dönemi) RUHAM
- mermer
- Bu taştan yapılmış
- mermer
- Genellikle beyaz renkli ve damalısı da olan cilalanabilen billurlaşmış kireç taşı
- mermer
- Beyaz renkli ve damalısı da olan cilalanabilen billurlaşmış kireç taşı
- mermer
- Bileşiminde %75 'ten çok kalsiyum karbonat bulunan, genellikle beyaz, renkli ve damarlısı da olan, cilâlanabilen, billûrlaşmış kireç taşı
- mermer
- Bu taştan yapılmış: "Başhemşire, hastanenin mermer salonunda karşıladı doktoru."- N. Cumalı
- mermer
- Beyaz ve ince bir tür bez
- mermer
- Bileşiminde %75 'ten çok kalsiyum karbonat bulunan, genellikle beyaz, renkli ve damarlısı da olan, cilalanabilen, billurlaşmış kireç taşı: "Mermerler sanki binlerce yılın gurup ve şafaklarının pembesini eme eme utanan gelin yanağı gibi kızarmışlardır."- Halikarnas Balıkçısı