Tüm insanlar doğuştan eşittir.
- Alle Menschen sind von Geburt an gleichberechtigt.
İnsanlar aptal hayvanlardır.
- Menschen sind dumme Tiere.
Kadar iki kişinin birbirini aramadan bulmasıdır.
- Schicksal ist, wenn zwei Menschen sich finden, die sich nie gesucht haben.
1960'larda halk müziği çok popülerdi.
- In the 1960s, folk music was very popular.
Tom, Fransa'da bir Çin lokantasında İngiliz borusu ile İspanyol halk melodisi çaldı.
- Tom played a Spanish folk tune on his English horn at a Chinese restaurant in France.
Wilhelm Friedrich Radloff, Türk halklarının tarihini ve folklorunu inceleyen ünlü Alman bilim adamıdır ve Tatar halk dastanlarının ilk koleksiyonunu derlemiştir.
- Wilhelm Friedrich Radloff is the famous German scientist who have studied the history and folklore of Turkic peoples and compiled the first collection of Tatar folk dastans.
Afrika folklorü çok ilginçtir.
- African folklore is very interesting.
Ben hemen döneceğim, millet.
- I'll be right back, folks.
Orada bekleyin, millet.
- Hang in there, folks.
Bu insanlara bazı içecekler alın.
- Get these folks some drinks.
Siz insanlarla çalışmak bir zevkti.
- It was a pleasure working with you folks.
Tom halk müziği ile çok ilgileniyor.
- Tom is very interested in folk music.
Halk müziğiyle çok ilgileniyorum.
- I'm very interested in folk music.
Bu şanslı varlıklardan biri Hans'tı.
- One of these lucky beings was Hans.
İnsanlar bilinçli varlıklardır.
- Humans are conscious beings.
It's presumptuous for humans to assume that our task is to do what only God can do.
- Es ist anmaßend von Menschen, anzunehmen, dass unsere Aufgabe ist, zu tun, was nur Gott tun kann.
Humans were never meant to live forever.
- Die Menschen waren nie dazu gedacht, ewig zu leben.