Onu gördüğüm her an kalbim hızlı çarpıyor.
 - My heart beats fast each time I see her.
Beş çarpı iki ona eşittir.
 - Five times two equals ten.
Şimdi iyi geceler demenin zamanıdır.
 - Now it's time to say good night.
Ne alışveriş etmek ne de anneme hoşça kal demek için zamanım vardı.
 - I had neither the time to go shopping, nor to say goodbye to my mother.
Bir süredir onunla ilgili bir şey görmedim.
 - I haven't seen anything of him for some time.
Eğer bir süre evden uzak olursam, posta servisini bırakacağım.
 - If I'm away from home for a period of time, I will stop mail delivery.
Eski çağlarda tuz az bulunan ve maliyetli bir metaydı.
 - Salt was a rare and costly commodity in ancient times.
Diaoyu adaları çok eski çağlardan beri Çin toprağı olmuştur.
 - The Diaoyu Islands have been Chinese territory since ancient times.
Facebook'taki arkadaşlarının resimlerine bakmak vakit kaybıdır.
 - Looking at your Facebook friends' photos is a waste of time.
Dün akşam iyi bir vakit geçirdim.
 - I had a good time last evening.
Ne zaman geri döneceksin?
 - What time will you be back?
Bir zaman makinen olduğunu hayal et.
 - Imagine that you have a time machine.